Vasili Arkhipov, Soğuk Savaş dönemindeki bir olayda dünya tarihinin en önemli kahramanlarından biri olarak kabul edilir. Kendisi, Sovyet Donanması’nda görevli bir denizci ve Kuzey Filosu’na bağlıydı. 1962 yılında, Amerikan donanması ve Sovyet Donanması arasındaki gerilimlerin en yüksek seviyede olduğu zamanda, bir nükleer denizaltı krizi yaşandı. Bu kriz, dünya tarihinin en tehlikeli dönemlerinden biri olarak kabul edilir ve nükleer savaşın eşiğine gelinmiştir.
Arkhipov, olayın yaşandığı dönemde bir Sovyet denizaltısında görev yapıyordu. Denizaltı, Küba’ya yakın sularda Amerikan gemileri tarafından abluka altına alınmıştı ve Amerikan donanması tarafından yapılan bir dizi uyarı sonrasında, Sovyet denizaltısındaki üç subayın da onayıyla nükleer füzelerin ateşlenmesi emri verilmişti.
Ancak Vasili Arkhipov, bu emre karşı çıktı. Olayların üçüncü gününde, Sovyet denizaltısının mürettebatı arasında ciddi bir gerginlik yaşandı ve iki subay nükleer füzelerin ateşlenmesi konusunda ısrar ettiler. Ancak Arkhipov, bu emre karşı çıkarak Sovyet denizaltısının nükleer füzelerini ateşlemekten vazgeçilmesini sağladı.
Arkhipov’un bu kararı, nükleer savaşı önlemiş olabilir. Eğer füzeler ateşlenmiş olsaydı, dünya tarihindeki en büyük nükleer felaketlerden biri yaşanabilirdi. Böyle bir felaketin yaşanması, tüm dünyanın etkileneceği ve sonuçlarının yıkıcı olacağı bir gerçektir.
Vasili Arkhipov, bu olaydan sonra Sovyet Donanması’nda hizmetine devam etti ve 1998 yılında öldü. Onun cesaretli kararı, dünya tarihindeki en önemli olaylardan biri olarak kabul edilir ve insanlığın nükleer felaketlerden kaçınması için bir hatırlatma olarak görülmektedir.
